Doğum öncesi hamilelerin psikolojisi ve tutumu doğumu ve sonrasını etkileyebilir.Yeni bir araştırmaya göre, bir kişinin doğuma giden zihniyeti ve tutumu hem doğumu hem de doğum sonrası deneyimleri etkileyebilir.
Avrupa Sosyal Psikoloji Dergisi‘nde 14 Mart’ta yayınlanan hakemli çalışma, hamile olanların doğumu doğal bir süreç olarak gördükleri takdirde, ağrı kesici ilaçlara veya sezaryene ihtiyaç duyma olasılıklarının daha düşük olduğunu buldu.
Araştırmacılar, analizi yaklaşık 300 kadınla gerçekleştirdi ve burada katılımcılara kaygı, benlik saygısı ve öz yeterlilik gibi kişilik özellikleri soruldu. Ayrıca hamilelik sırasında katılımcıların zihniyetini de araştırdı.
Bonn Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Lisa Hoffmann, çalışmanın basın açıklamasında, “Zihniyet, çevremizdeki dünyayı algılamamıza rehberlik eden ve davranışlarımızı etkileyebilen bir tür zihinsel mercek olarak anlaşılabilir.” dedi .
Bu vakada doğum, kişinin tıbbi yardım almadan doğumu yönetebileceği iki mercekten görüldü ya da tam tersine doğum, tıbbi gözetim, ağrı kesici ve epizyotomi gerektiren “riskli bir olay” olarak görüldü.
Doğumdan hemen önce araştırmacılar, herhangi bir riskin ortaya çıkıp çıkmadığını ve doğumun nerede gerçekleşeceğini anlamak için kontrol yaptı. Doğumdan sonra kadınlar, sağlık durumları, emzirme ve daha sonraki depresyon belirtileri veya travma sonrası stres gibi konuları not etmek için bir günlük kullanarak deneyimlerini yansıtacaklardı.
Araştırmacıların bulduğu şey, bazı katılımcıların doğumu “doğal bir süreç” veya “tıbbi bir olay” olarak görmesiydi. Hoffmann, doğumun birey tarafından nasıl algılandığına bağlı olarak, olumlu veya olumsuz bir zihniyete sahip olup olmadıklarını etkileyebileceğini söyledi.
Psikolog, “Ancak bu, ‘iyi’ (doğal) ve ‘kötü’ (tıbbi) bir zihniyet olduğu anlamına gelmez” dedi.
Çalışma, doğumu doğal bir süreç olarak gören kadınların doğum sırasında daha az tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyduğunu ve sonuç olarak “olumlu bir doğum deneyimi” yaşadıklarını buldu.
Çalışma, “Haftalar sonra, daha düşük depresyon veya travma sonrası stres seviyeleri gösterdiler” diyor.
Hoffmann, hamile insanların doğuma nasıl baktıklarını anlamanın, insanların farklı zihniyetlerini desteklemek için diğerlerine yardımcı olacağını ve olumlu ve “kendi kaderini tayin eden bir doğum deneyimi” yaşamalarını sağlayacağını söyledi.
Çalışma, doğumda daha az tıbbi müdahale olduğunda sonucun olumlu olduğunu ve bunun da ebeveyn ile çocuğun refahını etkileyerek daha sonra güvenli bir bağlanma deneyimi yaratabileceğini söylüyor.
Hoffmann, “Ancak, zihniyet, doğumdan altı ay sonra çocuğa bağlanmayı tahmin edemez” diyen Hoffmann, doğumdaki zihniyet arasındaki bağlantıyı “kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet” olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu açıklıyor.
